İnşaat İçin İklim Değişikliğinin Zorluğu
İklimimizde yaşadığımız değişiklikler tüm hayatımızı etkiliyor. Her endüstri olanlardan etkileniyor, ancak özellikle inşaat sektörü üzerinde büyük bir etkiye sahip.
Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, aşırı hava koşullarının hızla norm haline geldiği gerçeğinin farkına varıyor. Pek çok ülkede, bu gerçeği hesaba katmak için inşaat mevzuatını kademeli olarak değiştiriyorlar.
Tüm dünyada, hem konut hem de ticari inşaatçıların daha yüksek standartlarda çalışmasını gerektiren yeni yasalar çıkarılıyor. Daha yüksek yaz sıcaklıklarına, daha soğuk kışlara, sellere ve sert rüzgarlara dayanabilen binalar artık çok önemlidir. Dünyanın bazı bölgelerinde depremlere ve diğer doğal afetlere dayanacak şekilde inşa edilmeleri de gerekiyor.
İnşaat sektöründe çalışanlarımız için bu zorluklar getiriyor, ancak aynı zamanda ilginç zamanlarda çalıştığımız anlamına da geliyor. Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına ayak uydurmak için, yeni beceriler öğrenmemiz ve aynı zamanda yenilikçi inşaat teknikleri ve malzemeleri geliştirmemiz gerekiyor.
Örneğin sel sorununu ele alalım. Bu, birçok ülkede büyük bir sorun haline geldi. Birleşik Krallık’ta hükümet selin neden olduğu hasarın maliyetinin şu anda yılda ortalama 1,1 milyar sterline ulaştığını tahmin ediyor.
Sigorta endüstrisi, maliyetin bundan daha yüksek olabileceğine inanıyor. Aslında, İngiliz Sigortacılar Birliği (ABI), geçen kış meydana gelen sel felaketlerinin faturasının 1.3 milyar sterline yakın olacağını tahmin ediyor.
Bugüne kadar, Birleşik Krallık hükümeti tehdide daha sağlam sel savunmaları inşa ederek yanıt verdi. Çoğunlukla bunlar, münferit binalar yerine belirli alanları korumak için tasarlanmış, kamu tarafından finanse edilen projelerdir.
Ancak çevre lobisiyle birlikte inşaat sektörü hükümeti kapsamlı bir su yönetimi stratejisi oluşturmaya çağırıyor. Özellikle yüzey suyu yönetimi konusunun organize bir şekilde ele alınmasını istiyorlar. Sektördeki pek çok kişi, mevcut gelişmelere yeni toprak drenaj borusu döşemenin ve yeni toplu konut sitelerinde ve ticari binalarda son teknoloji atık su sistemlerini dahil etmenin en iyi yol olduğunu söylüyor.
Ne yazık ki, bunu gerçeğe dönüştürmek için yeni mevzuat henüz hazırlanmadı. Bu arada inşaat sektörü de üzerinde çalıştığı binaların korunmasını sağlamak için elinden geleni yapıyor.
Bunu müşterilerinin ifade ettiği endişelere yanıt olarak yapıyorlar. Giderek artan bir şekilde, hem konut hem de ticari müşteriler sel riskini ciddi bir sorun olarak görüyor. Sonuç olarak, sorunu hem mimarları hem de inşaatçılarıyla gündeme getiriyorlar.
Yenilikçi yeni ürünler, örneğin otomatik sel bariyerleri yavaş yavaş kullanılabilir hale geliyor. Bunlar pahalıdır, ancak tüketiciler sel riski konusunda o kadar endişeli ki, bu yeni teknoloji için giderek daha fazla ödeme yapmaya istekliler.
İngiltere’nin uzun vadede sel tehdidine nasıl tepki vereceğini görmek ilginç olacak. Son zamanlarda yaşanan sellerin İngiltere inşaat sektörünü nasıl etkileyeceği hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, bu makaleyi öneririm.